-
1 geçinip gitmek
v. subsist, muddle along, muddle on, rub, rub along, worry along -
2 iyi kötü geçinip gitmek
to muddle along/on -
3 geçinmek
geçinmek (-le) sich ernähren von D; leben von D; in Eintracht leben (-le mit D); sich aufspielen (als …);-in sırtından geçinmek auf Kosten G/von leben;marifetli geçiniyor er hält sich für geschickt;geçinip gitmek sich durchschlagen; mehr oder weniger zurechtkommen -
4 geçinmek
vi1) auskommen, sich vertragenbiz iyi geçiniyoruz wir kommen miteinander gut aus, wir vertragen uns gutonunla geçinilemez mit ihm kann man nicht auskommen2) ( parayla) auskommen\geçinmek için para kazanmak Geld verdienen, um auszukommen, seinen Lebensunterhalt verdienengeçinip gitmek ( fam) über die Runden kommenkıt kanaat \geçinmek sein Leben fristenbir şeyle kıt kanaat \geçinmek mit etw knapp auskommen -
5 geçinmek
1. /la/ to live on, make a living out of. 2. /la/ to get on well (with), get along (with). 3. to pass for, pretend to be. 4. /dan/ to live off/on, sponge off/on. 5. prov. to die. geçinip gitmek to get along, get by, manage. geçinmeye gönlü olmamak /la/ to have no desire to get along (with).
См. также в других словарях:
geçinip gitmek — çok iyi değilse de şöyle böyle geçinmek Sözün tam anlamıyla bu sayede geçinip gidiyordu. M. Mungan … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçinmek — nsz 1) Yaşamak için gerekeni sağlamak Muharrem artık yalnız balıkçılıkla geçiniyordu. S. F. Abasıyanık 2) le Uzlaşmak, anlaşmak Aman çocuklar, birbirinizle iyi geçinin. 3) mec. Taslamak Şiir güç ya, şair olmak, şair geçinmek o kadar değil. N.… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ruziklenmek — nsz Sefil bir biçimde gün geçirmek veya geçinip gitmek Hiç bu yaşa kadar mahkeme kapısına varmadık, adam yok, çocuklar askerde, güveyi kayıp; işler, karı, çoluk çocuk elinde, köyde dört mavzerle ruzikleniriz. M. Ş. Esendal … Çağatay Osmanlı Sözlük
hâllenip küllenmek — kendi imkânlarıyla iyi kötü geçinip gitmek, kendi yağıyla kavrulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük